Yandım anam! Daha oyuna başlar başlamaz ekran cayır cayır. Fire Strike, adından da belli ya, tam bir yangın yeri. Slotter sayesinde keşfettiğim bu oyun, harbiden kıvılcımı bir attı mı tutuşuyor. Öyle yan gelip yatmak yok, şansını al da gel.
Bak kardeşim, bu oyun öyle sessiz sakin slotlar gibi değil. İlk spin’den itibaren bir aksiyon var, bir hareketlilik. Ekranda kırmızı mı kırmızı, turuncu mu turuncu semboller dönüyor. İçimden bir ses, “Bugün ateşli geçecek,” diyor.
O Fire Strike sembolü var ya… Allah’ım onu görünce bir heyecan, bir gerilim. Hele birden fazla çıkınca? O ekranın cayır cayır yanışı yok mu, insanın içini de yakıyor ama cüzdanı da dolduruyor. Kazanıyorsun ama yanarak kazanıyorsun, öyle düşün.
Slotter bu işi çözmüş hacı. Giriyorsun, tık tık tık… Oyundayız. Takılma yok, bekleme yok, dert tasa zaten hiç yok. Fire Strike orda, sen burda. Bi’ de kampanyaya denk geldin mi? Eyvah eyvah! “Bu kadar da mı şans olur?” diyorsun. Ama oluyor işte.
Slotter arayüzü sade ama tam kararında. Ne eksik ne fazla. Oyuna odaklanıyorsun. Kazanırken keyif alıyorsun. Hele şu ses efektleri yok mu? Şimşek çakar gibi ses geliyor bazen, cidden adrenalini artırıyor. Oyun oynuyorsun ama aynı zamanda filme girmiş gibisin.
Fire Strike öyle bir oyun ki bazen içten bir “Ulan bugün benden yanaydı işler” dedirtiyor. 7’li semboller, bar’lar, yıldızlar… Dönüyorlar dönüyorlar ve bir yerden sonra tutuyorlar. O zaman da yüzünde istemsiz bir gülümseme. Hele ki kasan da coştuysa? Of…
Ara ara kaybettiğin de olur tabii. Her oyunda olduğu gibi. Ama burada mesele o değil. Burada mesele; ekranın başında geçirdiğin o eğlenceli dakikalar. Bir yandan gülüyorsun, bir yandan içinden “Hadi oğlum, bi’ Fire Strike daha ver” diyorsun.
Sonunda ne mi oluyor? Kazansan da kaybetsen de şunu diyorsun: “Ben bu oyunu seviyorum be kardeşim.” Çünkü oyun seni kandırmıyor, şov yapmıyor, neyse o. Emeğinin karşılığını vermeyi biliyor.
Gece yarısıydı. Uyku yok. Telefon elimde. “Bi’ spin atsak mı?” dedim. Girdim Slotte’a. Önüme çıktı…
Gece yarısı modundayım. Uykum kaçtı. Dedim bi dönüş atsak mı? Girdim Slotter ’a. Karşıma “Flaming…
Şimdi dürüst olalım, meyve dediğin şey sadece sabah kahvaltısında tabakta güzel durmuyor. Bir de Juicy…
Hayat bazen bir western filmi gibi değil mi? Toz, duman, kovalamaca... Derken bir anda patlayan…
Antik Mısır dedin mi, akla ilk kim gelir? Kleopatra elbette. Ama bu sefer konu tarih…
The Hand of Midas, altın neymiş, parıldamak neymiş, hele bir The Hand of Midas’a gir…